Güncel , Gündem , Son Dakika Haberleri

Jet Açıklama Az Önce Geldi!

Türkiye’de iki yer… Biri İstanbul yaptı, büyük ölçüde bitirdi. Diğeri ise İzmir’de yapılıyor. Bunun dışında hiçbir yerde mikro bölgeleme çalışması yok. Hiçbir ilimiz kent büyümesini bu mikro bölgeleme esasına göre yapmıyor. Mikro bölgeleme dediğimiz deprem kuşaklarının jeolojik, sismolojik ve deprem karakteristiklerini belirleyip kenti ona göre yönetmesi anlamına geliyor.

“BU GERÇEK BİR BEKA SORUNUDUR”
Hatalı kentler inşa etmenin en güzel örneği bizim bu deprem bölgeleri. Bunu bütün dünya ders kitabı gibi okuyabilir. Bunların hiçbiri kader değil. Bunları herbiri burada bu inşayı, bu yapıyı yaparsanız günün birinde deprem sizivurabilir. Bunu her yer bilimci burayı gezenler bunu her an söyleyebilirlerdi. Umarım 6 Şubat gerçek bir milat olur. Bu gerçek bir beka sorunudur. Bu milattır. Eğer olmazsa samimi söylüyorum Türkiye Cumhuriyeti özgür ve bağımsız olarak geleceği olmayan bir devlet durumuna düşer. Eğer durduramazsan bitersin, özgürlüğünü de bağımsızlığına da kaybedersin. İZMİR VE ÇEVRESİ
Bu bölge sürekli gerilim altında. İzmir Yarımadası da çok sayıda aktif faylarla gerilmiş. Bu faylar genellikle kuzeyli yönlü ama Doğu, Batı yönler de var. Özellikle İzmir fayı Gediz grabeninin güney fayı İzmir’e kadar uzanıyor. Burada büyükçe bir deprem olasılığı var. Zaman bilmiyoruz ama İzmir daha fazla etkilenebilir. İzmir’in şansızlığı çevresinde Helen-Kıbrıs yayı var. Çok sık deprem üretiyor, değişik boyutlarda. Aslında büyük boyutta da üretebilir, denizin içinde Akdeniz’de.

İzmir depremlerden etkileniyor. Batı Anadolu Helen-Kıbrıs yayında büyük ölçüde etkileniyor. Kuzey-Güney geriliyor. O gerilmelerden etkileniyor. Dolayısıyla bu graben fayları aktif hale geçebiliyor. İzmir’in kendisi faylarla kesilmiş. Dolayısıyla İzmir’i etkileyecek faylar çok fazla. Tarihi dönemlerde de şimdi de öyle.

İSTANBUL, MARMARA DENİZİ
Burada beklediğimiz deprem en son 1766. 250 senede bir büyük deprem üretiyor İstanbul’da. Evet periyodu bu. 1766 senesinde durup sorsaydık; ‘Deprem bir daha olacak mı?’ 250 sene sonra…’ Kalemi silgiyi, kapatıyor. ‘Oh rahatız. Tamam. 250 ne demek.’ Böyle mi bakmak lazım? Belki vatandaş bakabilir. O da bakmamalı. 250 sene sonra benim torunlarımın çocukları ölecek. Şimdiden yap. Biz onu anlatmakta zorluk çekiyoruz. Umursamıyorlar. Bizim deprem yokken depremin geleceğine biraz zaman varken hazırlık yapalım ki, bu 3-5 günde olmaz. Biz 99 depremlerini ‘İstanbul’a hazırlanın’ dediğimiz zaman 23-24 sene geçti. Biz eğer o zamanlar işi ciddiye alsaydık şimdi İstanbul’da depremi hiç böyle telaşla beklemezdik. * Bir bilim adamı olarak bundan daha acil çözüm düşünemiyorum. İnsanımızın can güvenliği her şeyin önündedir. Hükümetimiz bunu muhakkak yapmalıdır. İnanıyorum ki bu tüm İstanbulluların talebidir, sevgiyle.”

Sonra ki Sayfa !!!

Okumaya devam etmek için yukarıda ki görsele t'klay'n ve ilerleyiniz >>>
HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

Jet Açıklama Az Önce Geldi!

Türkiye’de iki yer… Biri İstanbul yaptı, büyük ölçüde bitirdi. Diğeri ise İzmir’de yapılıyor. Bunun dışında hiçbir yerde mikro bölgeleme çalışması yok. Hiçbir ilimiz kent büyümesini bu mikro bölgeleme esasına göre yapmıyor. Mikro bölgeleme dediğimiz deprem kuşaklarının jeolojik, sismolojik ve deprem karakteristiklerini belirleyip kenti ona göre yönetmesi anlamına geliyor.

“BU GERÇEK BİR BEKA SORUNUDUR”
Hatalı kentler inşa etmenin en güzel örneği bizim bu deprem bölgeleri. Bunu bütün dünya ders kitabı gibi okuyabilir. Bunların hiçbiri kader değil. Bunları herbiri burada bu inşayı, bu yapıyı yaparsanız günün birinde deprem sizivurabilir. Bunu her yer bilimci burayı gezenler bunu her an söyleyebilirlerdi. Umarım 6 Şubat gerçek bir milat olur. Bu gerçek bir beka sorunudur. Bu milattır. Eğer olmazsa samimi söylüyorum Türkiye Cumhuriyeti özgür ve bağımsız olarak geleceği olmayan bir devlet durumuna düşer. Eğer durduramazsan bitersin, özgürlüğünü de bağımsızlığına da kaybedersin. İZMİR VE ÇEVRESİ
Bu bölge sürekli gerilim altında. İzmir Yarımadası da çok sayıda aktif faylarla gerilmiş. Bu faylar genellikle kuzeyli yönlü ama Doğu, Batı yönler de var. Özellikle İzmir fayı Gediz grabeninin güney fayı İzmir’e kadar uzanıyor. Burada büyükçe bir deprem olasılığı var. Zaman bilmiyoruz ama İzmir daha fazla etkilenebilir. İzmir’in şansızlığı çevresinde Helen-Kıbrıs yayı var. Çok sık deprem üretiyor, değişik boyutlarda. Aslında büyük boyutta da üretebilir, denizin içinde Akdeniz’de.

İzmir depremlerden etkileniyor. Batı Anadolu Helen-Kıbrıs yayında büyük ölçüde etkileniyor. Kuzey-Güney geriliyor. O gerilmelerden etkileniyor. Dolayısıyla bu graben fayları aktif hale geçebiliyor. İzmir’in kendisi faylarla kesilmiş. Dolayısıyla İzmir’i etkileyecek faylar çok fazla. Tarihi dönemlerde de şimdi de öyle.

İSTANBUL, MARMARA DENİZİ
Burada beklediğimiz deprem en son 1766. 250 senede bir büyük deprem üretiyor İstanbul’da. Evet periyodu bu. 1766 senesinde durup sorsaydık; ‘Deprem bir daha olacak mı?’ 250 sene sonra…’ Kalemi silgiyi, kapatıyor. ‘Oh rahatız. Tamam. 250 ne demek.’ Böyle mi bakmak lazım? Belki vatandaş bakabilir. O da bakmamalı. 250 sene sonra benim torunlarımın çocukları ölecek. Şimdiden yap. Biz onu anlatmakta zorluk çekiyoruz. Umursamıyorlar. Bizim deprem yokken depremin geleceğine biraz zaman varken hazırlık yapalım ki, bu 3-5 günde olmaz. Biz 99 depremlerini ‘İstanbul’a hazırlanın’ dediğimiz zaman 23-24 sene geçti. Biz eğer o zamanlar işi ciddiye alsaydık şimdi İstanbul’da depremi hiç böyle telaşla beklemezdik. * Bir bilim adamı olarak bundan daha acil çözüm düşünemiyorum. İnsanımızın can güvenliği her şeyin önündedir. Hükümetimiz bunu muhakkak yapmalıdır. İnanıyorum ki bu tüm İstanbulluların talebidir, sevgiyle.”

POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
SON DAKİKA